Yaşam kalitesini olumsuz yönde etkileyen kronik hastalıkların ilerlemesini önlemek, semptomlarını ve komplikasyonlarını en hafif düzeyde tutmak için hastalığa uygun beslenme planı uygulamak büyük önem taşıyor.
Dünya Sağlık Örgütü (WHO), kronik hastalığı uzun süreli ve yavaş ilerleme gösteren hastalıklar olarak tanımlıyor. Kronik hastalıklar bulaşmayan, iyileşme göstermeyen ve tam olarak tedavi edilemeyen uzamış hastalık durumlarıdır.
Dünya genelindeki toplumların çoğunda en sık görülen, hastaların günlük yaşamını ve yaşam kalitesini olumsuz etkileyen kronik hastalıkların başında:
Kronik hastalıklar hem mortalite hem morbidite yönünden önemli hastalıklardır. Kronik hastalıkların ortaya çıkardığı olumsuzluklara rağmen kişilerin yaşam kalitelerini sürdürebilmeleri için düzenli ilaç kullanımı, kaliteli uyku, stresten uzak durma gibi birçok uygulamayı bir arada yerine getirmesi gerekir. Beslenme düzeninin planlanması da bu uygulamaların başında yer alır.
Zamanla gelişen ve yaşam kalitesini olumsuz etkileyen kronik hastalıkların ilerlemesini önlemek, semptomlarını, komplikasyonlarını en hafif düzeyde tutmak için kişinin hastalığına uygun beslenme planı hazırlanmalıdır. Bu beslenme tedavisi uygulanırken amaç hastanın medikal tedavi sürecini desteklemek ile beraber ihtiyacı olan besin ögelerinin eksiksiz almasını sağlamak ve hastanın hayat kalitesini artırmaktır.
Kronik hastalıklarda beslenme ilkeleri farklılık göstermekle birlikte, ortak yönleri de bulunur. Bunlar yeterli, dengeli ve sürdürülebilir bir diyet yaklaşımı, yeterli su tüketimi, alkol ve sigara tüketiminden uzak durmaktır.
Kalp damar hastalıklarının önlenmesinde sağlıklı beslenme alışkanlıkları çocukluk çağı itibariyle kazandırılmalıdır. Kalp damar hastalıklarının beslenme tedavisinde:
Sağlıklı beslenmenin kansere karşı koruyucu etkisi bilinmektedir. Kanser tedavisi sırasında beslenme de bir o kadar önem arz eder. Öncelikle hastanın beslenme durumu saptanır daha sonra hastada görülen semptomlara, yan etkilere, ihitiyaçlarına yönelik ve hastanın tedavisiyle uyumlu beslenme planı yapılır. Bu beslenme planında genel olarak:
Alınan tedaviye göre beslenme planı farklılık gösterebilir. Kanser hastalarında sık görülen kaşeksi durumunu önlemek veya iyileştirmek adına beslenmeyi destekleyici enteral solüsyonlar sağlık profesyonelleri önerisi ile kullanılabilir. Eğer hasta kemoterapi tedavisi alıyorsa:
Dünya üzerinde 1.7 milyar diyabet hastası bulunmaktadır. Diyabetli bireyler ilaç tedavisi yanında mutlaka beslenme düzenlerine dikkat etmelidir. Bu düzen bireyin vücut ağırlığına uygun enerji ve bu enerjinin karbonhidrat, yağ ve protein dengesi gözetilerek yapılmalıdır.
Öğün sayısı ve sıklığı kan şekerinin düzenlenmesi açısından etkilidir, değişkenlik göstermekle birlikte ara öğünler eklenmelidir. Karbonhidrat alımının kan şekeri üzerine büyük bir etkisi vardır. Bu sebeple basit karbonhidratlar yerine kompleks karbonhidratlar tercih edilmelidir. Örneğin beyaz ekmek tüketimi yerine esmer ekmek grubundan tam buğday, tam tahıl veya çavdar ekmeklerini; pirinç pilavı yerine bulgur, karabuğday gibi tahıl ürünlerini tercih etmek, glisemik yanıtı düşük olması, emilim ve sinidirimi yavaş olmasından kaynaklı kan şekeri üzerine olumlu etkiler yaratacaktır.
Protein, insulin salınımını baskıladığından günlük kilogram başına 0.8-1 gram protein tüketimi önerilmektedir. Ayrıca antioksidan maddelerin insulin üzerine etkilerinden dolayı E ve C vitamini, çinko içeren besinlerin tüketimi önerilmektedir.
Hipertansiyon hastalarının beden kitle indeksleri normalin üzerinde ise ideal ağırlığa inilmesi fayda sağlayacaktır. Beslenme tedavisinde:
KOAH’ı olan bireylerde karbonhidratın fazla alınması, karbondioksit oluşumunu artıracağından sınırlı tutulmalıdır. Proteinin solunum üzerine olan olumlu etkilerinden kaynaklı yeterli alımı sağlanmalıdır. Bu hastalarda sıklıkla karşılaştığımız malnütrisyon durumunu önlemek için enerji alımını yüksek tutmak fayda sağlayacaktır.
Böbrek hastalıklarının birçok çeşidi vardır ve hepsinin kendine özgü, spesifik beslenme tedavileri bulunmaktadır. Hastanın hastalık derecesine, diyaliz ihtiyacına ve komplikasyonlarına göre ihtiyaçları değişmektedir.
Obezitenin tedavi sürecinde 6 aylık zaman diliminde %10 ağırlık kaybı sağlanması obezite kaynaklı sağlık sorunlarının önlenmesinde yarar sağlamaktadır. Obezitenin beslenme tedavisinde uygulanan diyet:
Yukarıda en sık karşılaşılan kronik hastalıkların beslenme tedavisine kısaca değinilmiş olup, bu hastalıkların yanı sıra sindirim sistemi hastalıkları, kas iskelet sistemi hastalıkları, deri hastalıkları, alerjiler gibi pek çok hastalığın tedavisinde de beslenmenin önemi bulunmaktadır.
Sitemizin tüm hakları saklıdır. | Dr. Hasan Karaağaç ©2020-2025
Görseller temsil ve bilgilendirme amaçlı kullanılmıştır.
Design & Developed by AdMedia